
Futbol ve Reklam: Birlikteliğin Gücü
Futbolda normal sezonun bitmesinin ardından gözler takıma yapılacak takviyelere çevrilir. Kulübün, medyanın ve taraftarın etkin...
Markalar için oldukça can alıcı bir noktaya değinelim; PR sürecinin yönetilmesi…
Söz konusu sürecin yönetimini sağlamak için eski jenerasyon iki yönteme başvuruyordu. Bu yöntemler;
Türkiye’de bu iki seçeneği de halihazırda kullanan markalar bulunuyor. Fakat, yeni nesil sayesinde markanız için yeni bir alan daha oluşmuş durumda;
Yeni neslin oluşturmuş olduğu üçüncü seçenek, marka bilinirliğini arttırmak ve reklam sürecinizi yönetmek için en doğru bir yol!
Ajanslar, markanıza dış gözle bakabilen bir mercek görevini üstlenir.
Siz, sürekli kendini tekrar eden bir döngü ile aynı marka ve stratejilerini rutinleşmiş bir şekilde tekrar pazara sunarken, markanızın, müşterilerinizin gözünden nasıl göründüğünü fark etmeyebilirsiniz.
Aynı döngü içerisine girdiğiniz için bazı standartlarda sıkışıp kalabilirsiniz. İşte tam olarak bu durumda, ajanslar ile iletişim içerisinde olmanız, markanızın yeni faaliyetlere öncülük etmesini sağlar.
Ajanslar, markaların pazarlama müdürleriyle, genel müdürlerle, halkla ilişkiler müdürüyle ve farklı departmanlarıyla iletişime geçer.
Fakat bu iletişim durumu bir reklam ajansı için handikap neticesindedir diyebiliriz. Çünkü bu konumdaki insanlar genellikle markanın gelir ve bilinirlikleri ile ilgilendiği için, ajanslarla aynı dili konuşabilmek konusunda zorluk yaşayabilirler.
Ajanslar, belirli stratejilerle ilerlerken, marka yöneticileri ise ajansların bu faaliyetlerini kendi uygulamalarına adapte edebildikleri oranda geri dönüşte bulunurlar.
Pazarlama departmanı ile ilgili yaşanan bir sorun ise, satış kaygısıdır!
Ajansların elinden çıkan PR faaliyetleri, markanız adına satış oranlarını arttırmanızı sağlar. Ama! Unutulmamalıdır ki ajansların asıl gayesi, marka adına gelişen algıyı ve itibarı yönetmektir.
Satış oranınız, markanızın itibarı ile doğru orantılı bir şekilde ilerler! İtibarını iyi bir konumlamaya yerleştirmiş olan marka için satış derdi de zaten olmayacaktır.
Ajanslar, markanıza devamlı olarak ve büyük ölçekteki müşterileri çekmek için çalışmalar yapar ve markanızı bu insanların gözünde iyi, hatta çok iyi konuma getirmek için çalışır!
Yapılan çalışmalar, markanın itibarına katkı sağlamak ve müşterinin marka hakkındaki algısını devamlı olarak olumlu bir yönde tutmak içindir.
Gerçekleştirilen tüm çalışmalar, aslında markanın satış değerine yansıyan uygulamalardır. Bu konunun en ama en önemli noktası ise gerçekleştirilen aksiyonların, satış oranlarına hemen ertesi gün ve inanılmaz derecede etki etmeyeceğidir.
Halkla ilişkiler ve PR süreci yönetimi uzun soluklu bir zaman dilimini göze almak demektir!
Emek sarf ederek ve heyecanla yapılan onca çalışmanın karşılığını 3-4 ayda ve hatta 1 yıl içerisinde dahi almanız kolay olmaz! Çünkü, insanların algılarını yönetmeye çalıştığınız bir sektörün içerisindesiniz…
Müşterilerinizin gözünde, markanızın diğer markalardan daha iyi, daha kaliteli, daha düşük maliyetli, daha, daha ve daima daha olduğunu göstermeniz gerekir.
Bu durum sizin de takdir edeceğiniz gibi, uzun bir süreci kapsar.
Marka itibarı yerine yalnızca yüksek satış oranına odaklanırsanız da bu sürecin işlemesiyle ilgili sıkıntılar ne yazık ki yakanızı bırakmaz.
Futbolda normal sezonun bitmesinin ardından gözler takıma yapılacak takviyelere çevrilir. Kulübün, medyanın ve taraftarın etkin...
Disiplinlerarası tasarım dediğimiz zaman aklımıza genel olarak farklı disiplinlere sahip olguları, kontrollü bir şekilde birleştirerek...
Michelin Rehberi’nin 39’uncu ve en yeni şehri olan İstanbul’un yıldız kazanan restoranları belli oldu. Kazananları...
E-posta gönderin veya iletişim formumuzu doldurun.
Size en kısa zamanda dönüş yapalım.