Teknolojinin gelişmesiyle beraber iletişimimizin çoğu sanal ortama taşınmış oldu. Bu iletişim şeklinin evrilerek kendine özgü dijital bir dili oluştu. E- posta yazarken kullandığımız söz kalıplarından WhatsApp sohbetlerinde seçtiğimiz emojilerin tamamı dijital beden dilimizi oluşturuyor.
Pandemi ile birlikte ofisler evlere taşındı ve eğitim de çevrimiçi ile tanıştı. Pandemi kısıtlamalarının sona ermesinden sonra sosyal hayata geri dönmüş olsak da dijital dünya artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Dijital dünyada tamamen dijital beden dilimizle varız.
Günümüzde ister evden çalışalım ister bir kurum içinde, yine de iletişimimizin çoğunu sanal ortamda gerçekleştiriyoruz. Tabi ki bu sadece kurumsal iletişim için değil, gündelik yaşamamızdaki iletişimimiz içinde geçerlidir. Peki bizler dijital beden dilimizi nasıl kullanırız? Dijital dönüşüm uzmanı Nabat Garakhanova, dijital beden dilini etkin bir biçimde kullanmayı 10 aşamada özetledi.
- Gözle görülür şekilde değer vermek, dikkatli iletişim kurmak, güvenli iş birliği inşa etmek ve tamamen güven kazanmak oldukça önemli.
- İnsanlar sanal ortamda daha rahat hisseder. Ancak burada aslında önemli olan fiziksel ve dijital iletişim arasındaki mesafeyi çok açmamaktır. Yani gerçekte sarılamayacağınız birine sanal dünyada da öpücük emojisi göndermemek gerekir.
- Kurumsal iletişimi devam ettirmek için bir e-posta yazıyorsanız emoji kullanmayın. Mutlaka bir giriş hitabıyla başlayın ve kime yazdığınıza bağlı olarak bir dilekle bitirin.
- Samimiyet, beden dilinde olduğu gibi dijital beden dilinin de vazgeçilmezi olarak bilinir. Gerçekten samimi olduğunuzda, bu hemen fark edilir.
- Kısa cevaplardan uzak durun. Kısaltma kullanmayın. Kısa cevaplar iletişimi zayıflattığı için kişiler arası bağları da güçsüzleştirir.
- Noktalama işaretleri konusunda ne çok cimri olun ne de çok bonkör. Karşı tarafın mesajınızı rahat okumasını sağlayın.
- Mutsuz, öfkeli, gergin olduğunuzda nasıl sağlıklı bir iletişim yürütemiyorsanız dijital ortamda da aynı durum olur. Böyle durumlarda kendinizi karşı tarafa doğru ifade edemeyebilirsiniz. Bu gibi durumlarda dijital beden dilinizin duygularınızı yansıtacağını aklınızda bulundurun ve klavyeden uzaklaşın.
- Bir mesaj okudunuz varsayalım. Uzun bir mesaj yazmanız gerekiyor ancak bunun için yeterli zamanınız yok. Bu durumda “Teşekkür ederim, konuya ilişkin size en yakın zamanda döneceğim” gibi bir cevap yazabilirsiniz.
- Görüntülü toplantılarda görüntünüzü paylaşmaya dikkat etmelisiniz. Kameraya bakarak konuşmalı ve karşınızdaki kişi konuşurken dikkatiniz başka yerde olmamalı.
- Teknolojinin size yapabilecekleri değil, sizin onunla neler yapabileceğinize odaklanın. Dijital beden dilinizi, dijital iletişiminizi geliştirmeye yönelik kaynaklar okumaya gayret gösterin. Bu kaynakları okumak, sizleri hayal bile edemeyeceğiniz kadar çok geliştirebilir.
Nabat Garakhanova’nın dijital beden dilini doğru kullanmak için sıraladığı adımları yukarıda sizler için belirttik. Bu adımların size fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Peki sizin yorumlarınız nedir?
