Kriz ve Afet Durumlarında Sosyal Medya Kullanımı ve Yönetimi
Kriz ve afet durumlarında sosyal medya kullanımı ve yönetimini sağlayabilmek, güvenli bir akış oluşturmak ve...
Pandemi döneminde artan dijitalleşme ile sosyal girişimcilik alanına büyük bir göç yaşandı.
‘Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu’ raporunu hazırlayan British Council ve İstasyon-TEDÜ’nün liderliğinde TED Üniversitesi, Ashoka Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu, Mikado Danışmanlık ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafınca kamuoyuyla paylaşılan raporda, Türkiye’deki sosyal girişim liderlerinin %47,28’inin 35 yaşından küçük olduğu bilgisi yer aldı.
Raporun en önemli ayrıntısı ise Türkiye’deki sosyal girişimcilerin %55’lik dilimini kadınların oluşturuyor olması dikkatleri çekti.
Büyük firmalarda görev alan yönetici mevkiindeki kadınların oranı %50,9 iken, genç girişimci kadınların oranı ise gurur verici bir şekilde %57,4 oranında.
Sosyal girişimciliğin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesine katkı sağlayabilmesi için bu alanın daha da geliştirilmesi ve bu alanda bulunanların seslerinin duyurulması gerekiyor!
Ev kadını, doktor, mühendis, avukat ya da stajyer bir kadın hayattaki kimliğini yalnızca kendi belirler.
Sizlere anlatacağımız örneklerde bambaşka alanlardan bambaşka sektörlere geçiş yapan ve yaratıcılıkları sayesinde marka olan kadınları örnek göstereceğiz.
İlk olarak pandemi döneminde geniş bir kitlenin bir anda kullanmaya başladığı Clubhouse’da gerçekleşen bir olaya değinelim; girişimci kadın örneği olan Gönül Kaplan’ın hikâyesi…
Zeytinyağı üretip satan Gönül Kaplan, Clubhouse uygulamasının avantajını kullanarak ilk satışını DİMES patronu olan Ozan Diren’e yapan bir kadın girişimcidir.
Dünya Gazetesi’nden Gülcan Sevindik’e açıklamalarda bulunan Gönül Kaplan, ilk satışını nasıl gerçekleştirdiğini şu sözlerle anlatmıştı:
“Türkiye’de canlı yayında ilk satışı yapan kişi oldum. Üstelik yarım saatlik bir oturumda 2 bin 794 liralık satış yaptım. Bu büyük bir başarı. Tebrik telefonları bile aldım. Saat 14.00’te e-pazar oluşturarak e-tezgahımı açıp satışa başladım. Hali hazırda faaliyet gösteren bir e-ticaret sitem var. İlgilenenleri oraya yönlendirdim. Satış bu haliyle gerçekleşmiş oldu.” sözleri ile macerasını dile getirdi.
Gönül Kaplan, gelecek planları içerisinde e-AVM projesinin bulunduğunu söyleyerek, “Gördüm ki benim gibi işini sahiplenen, işine tutkuyla bağlı birçok insan var ve bu insanları aynı çatı altında toplayıp birlikte iş birliği yapabileceğimizi düşündüğüm ve ismine Girişimci Lobisi verdiğim bir Whatsapp grubu kurdum. Başlangıçta 20-30 kişiydik. Şu anda 186 kişiyiz. İçimizde henüz şirketini kurmamış ev kadınları da var. Tamamen yardımlaşma ve dayanışma adı altında gönüllülük esasıyla hareket eden küçük güzel bir topluluk olduk. Bir dişlinin çarkları gibiyiz. Senkronize ve birlikte hareket ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Geleneksel numune dağıtımına yeni bir soluk getiren Duygu Akbudak, özel bir algoritmaya sahip olan Denebunu markası ile kaliteli ve güvenilir birçok ürünün doğru hedef kitleye, hem de tam olarak evlerine ulaşmasını sağlıyor!
Sistematik algoritması sayesinde üyelerinin satın alma eğilimleri olan ürünleri, ücretsiz paketler sunarak, denemelerini sağlıyor.
Üyelerin denebunu.com üzerinden paylaştığı ürün yorumlarını birçok e-ticaret web sitesine aktararak, işletmeler arası teknolojik çözümler sunuyor.
Dijital çağa başarılı bir şekilde adapte olan Akbudak, Denebunu.com projesi sebebiyle, 2019 yılında ‘Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi’ unvanına da sahip oldu.
Global markalardan oluşan Exclusive Kutular’ı da satışa sunarak, cebimizi yormayacak bir şekilde ürünlere ulaşabilmemizi sağlayan Denebunu ekibi, dünyanın neresinde olursak olalım ürünlerini bizlerle buluşturuyor.
Verdiği bir röportajda Akbudak, “Ben uzun yıllar çalıştığımı sandım, meğer bugüne kadar hiç çalışmamışım. Çünkü ilk kez yaşamak için çalışmıyorum, çalışırken keyifle yaşıyorum. Markette, eczanede, kozmetik mağazalarda gördüğümüz, güç bela rica minnet istediğimiz tester’lar, ürünlerin deneme boyları vardır ya, işte ben onları minik ve şeker mi şeker bir kutuda senin evine getiriyorum. Hem de tamamen ücretsiz! Ve karşılığında senden sadece fikirlerini istiyorum. Hani bazen bir ürünün büyük boyunu uyguna gelsin diye alırsın ama denediğinde “Tüh istediğim gibi çıkmadı, keşke önden deneseydim!” dersin; işte ben insanlara, ilgi alanlarına uygun ürünleri evlerinde deneme fırsatı sunuyorum.” sözleriyle başarı hikâyesini betimledi.
Turizm sektöründe faaliyet gösteren kimyager Özlem Kıyak ve evli ve bir çocuk annesi olan eski öğretim görevlisi kimyager Melika Gün, KOSGEB’den aldıkları hibe desteğiyle, D vitaminli zeytinyağı üzerine çalışmalar yürütüyor.
Hayalleri üzerine laboratuvar ortamında 4 yıl boyunca çalıştılar ve sonunda D vitaminini zeytinyağıyla buluşturdular.
Kafa kafaya veren 2 güçlü kadın, üretim yapabilmek için KOSGEB’in 50 bini hibe olmak üzere toplamda 150 bin liralık kredi desteğinden faydalandılar.
D vitaminli yağlar, soğuk sıkım Ayvalık zeytinyağı gibi adeta sağlık deposu olan ürünleri kullanıcılara sundular.
Kıyak, insan sağlığına yararlı ürünler ortaya çıkarmayı amaçladıklarını ve D vitamini eksikliğinin birçok hastalığa kapı açtığını anlattığı konuşmasında, “D vitaminini sadece güneşten alabiliyoruz. Güneş yoluyla derimiz sentezleniyor. Güneşlenmek gerekiyor. Bu da her zaman olmuyor. Kimyasal ilaçların yerine D vitaminini alabileceğimiz doğal bir ürün geliştirdik.” dedi.
Yeni mezun gençlere örnek olmak istediklerini anlatan iki kadın girişimci, kadınların istemeleri halinde her şeyi başarabileceğini, kadınların hayallerinin peşinden gitmeleri gerektiğini söylediler.
Geçen sene Aydın’da “Çiftçi Anneden” markasıyla adından söz ettiren 28 yaşındaki Cansu Karaca, çiftçiden almış olduğu taze meyve ve sebzeleri kurutup Türkiye geneline temin ediyor.
Kadın Balıkçılar Derneği Huriye Göncüoğlu tarafından 8 Mart 2019 kuruldu.
30 bin erkek balıkçı ortaklı SÜR-KOOP’un altında Türkiye’de ilk defa kurulan Kadın Balıkçı Komisyonu, kadın balıkçıların örgütlenmesi ve birlikte hareket edebilmesine fırsat sağlamayı amaçlıyor.
Derneğin Kurucusu Dr. Huriye Göncüoğlu yola çıkış hikayelerini şu şekilde anlatıyor; “Türkiye’de 100 binden fazla ailenin geçimini sağlayan kadın balıkçılar, erkek egemen bir alanda var olma mücadelesi veriyor. Kadınlar, tarımda olduğu gibi balıkçılıkta da genellikle sosyal güvenceden yoksun şekilde, mesleki yapı ve kooperatiflerde yer alamadan ‘görünmeyen çalışanlar’ olarak varlıklarını sürdürüyorlar. Savunuculuk yoluyla, kadınların iş gücünde görünürlüğünü artırmak, kadınların kendi topluluklarında ve kendi yaşamlarında değiştirici olmalarını teşvik etmek için çalışıyor. Bu motivasyonla, odaklandığımız nokta ise kadın ve erkeğin eşit olarak yer aldığı, eşit haklara sahip olduğu adil bir balıkçılık sektörü.”
Çoğaldıkça büyüyoruz! Büyüdükçe güçleniyoruz!
Sizlerin de başarı öykülerinizi başka kadınlara ışık olabilmesi için kaleme almak isteriz.
Bize başarı hikayelerinizi ulaştırarak birçok kadına ilham verebilirsiniz!
Kriz ve afet durumlarında sosyal medya kullanımı ve yönetimini sağlayabilmek, güvenli bir akış oluşturmak ve...
1930’ların sonlarında Western Elektrik Şirketi Chicago yakınlarındaki Hawthorne fabrikasında çalışan işçilerin üretkenlik düzeyini incelemek için...
Conversion.ai, Jarvis isimli bir yapay zeka asistanı sayesinde kullanıcıların birkaç dakikada istedikleri metni yazmasına yardımcı...
E-posta gönderin veya iletişim formumuzu doldurun.
Size en kısa zamanda dönüş yapalım.