Avatar: Suyun Yolu Filmi Nasıl Çekildi?
Yaklaşık 13 yıl önce gösterime giren ve bir 3D çılgınlığı başlatan Avatar’ın devam filmi Avatar:...
Tarih boyunca sanat eserleri türlü protestoların nesnesi konumunda kurban olarak kullanıldı. Son zamanlarda sıklıkla kullanılmaya devam ediyor. Bunun iklim aktivistleri tarafından bilinçli bir hareket olması en dikkat çekici nokta. 2022 yılında yapılan sanat eserlerine karşı saldırılar, çeşitli yorumları ve çıkarımları beraberinde getiriyor. Bu bakış açılarını ve iklim aktivistlerinin gerçekte neyi planladıkları üzerine daha çok düşünmek gerekiyor.
Son yüzyılda Leonardo Da Vinci’nin La Gioconda’sı, Michelangelo’nun Dindarlık’ı, Rembrandt’ın Gece Devriyesi gibi eserler bazı saldırılara uğramış ve zarar görmüşlerdi. Özellikle bu sene yoğunlaşan protestolarda ise Monet’in Saman Yığınları, Da Vinci’nin Mona Lisa’sı, İngiltere’deki Son Akşam Yemeği tablosunun replikası, Vincent van Gogh’un Ayçiçekler’i ve Vermeer’in İnci Küpeli Kız’ı protestolardan nasibini alan tablolardan oldu. Peki neden protestonun zemini müzeler ve içindeki tablolar?
Popüler kültürün ve sanatın, medya ölçeğinde geniş yankı uyandıracağı aşikar. Bunun bilinciyle hareket eden protestocular, sanat eserlerini hedef alırken amaçlarının kendilerini dinletmek olduğunu, gelecekte insanların açlık ve susuzluk sıkıntıları çekeceğini ve bunun yanında sanatın pek bir değer oluşturamayacağı için müzelerin hedef alındığını ileri sürüyorlar. Müzelerin son zamanlarda fazla emperyalist görünmesi ve koleksiyon sahipleri tarafından yönetiliyor ve söz sahibi insanların bu fikir dünyasında kendine yer buluyor olması, iklim aktivistlerini direkt olarak besleyen etmenlerden biri. Ayrıca dikkatli bir şekilde sanat eserlerine zarar vermeden protestoyu gerçekleştiriyor oluşları da sanatseverlerin yüreğine su serpiyor fakat her ne kadar zarar getirmese de yaptıkları eylemin doğru bir eylem olduğunu göstermiyor. Bu protestoların müzede olmasının başlıca nedeni görünürlük ve yankı uyandırma isteği.
Hedef alınan tablolara saldırının dünya kamuoyunda olumlu bir iz bırakması imkansız zira genel itibariyle tablolarda doğanın sundukları bulunuyor. Bu bakımdan dünya kültürel mirasının nadide eserleri olan tabloların iklim aktivistlerine yardımcı olması mümkünken aktivistlerin saldırgan tavrının hem anlam hem eylem bakımından yanlış olduğu gün gibi ortada. Bu eylemler yerine eserlerin daha doğru ve etkileyici iletişim teknikleriyle, iklim değişikliği tehlikesini insanlara anlatılması, anlatılmıyorsa dahi en azından bu tarz aksiyonların içinde bulunmaması gerekiyor. Doğru iletişim ve müzelerle iş birliği, eserlere yapılan protestodan ziyade müze ziyaretçilerini bilinçlendirici, eğitici önermeler sunması ve bu yolda birlikte yürümeleri daha olası iken bu tarz zıtlaşmaları garip buluyorum çünkü sanat eserlerinin dünya kaynaklarını azaltan harcamalarla bir ilgisi yok.
Elbette bu ilgi ve ses getirme isteği tablolar ve sanat üzerinden yapılmaya devam edecek. Dileğimiz sanat eserlerinin vermek istediği asıl mesajların doğru yorumlanması ve müzelerin emperyalist tavırlarından sıyrılıp daha komünal bir tavır içerisinde halka yaklaşması. Çünkü sanatın toplum nezdindeki değeri azalmadığı gibi her geçen gün kıymeti ve etkisi artıyor.
Yaklaşık 13 yıl önce gösterime giren ve bir 3D çılgınlığı başlatan Avatar’ın devam filmi Avatar:...
Lionel Messi, futbolda kırdığı rekorlar yetmiyor gibi şimdi de sosyal medyada eşine zor rastlanacak türden...
2022 Dünya Kupası, 20 Kasım Pazar günü başladı. Grup aşamalarından sonra son 16 turunun da...
E-posta gönderin veya iletişim formumuzu doldurun.
Size en kısa zamanda dönüş yapalım.